Ceyda Düvenci’nin sunumuyla NTV ekranlarında izleyiciyle buluşan “Bambaşka Sohbetler” programının konuğu Şef Somer Sivrioğlu oldu.
Somer Sivrioğlu, Ceyda Düvenci’nin “Sert bir şef olmayı siz kendiniz mi seçiyorsunuz?” sorusuna “Başlarken öyle başladım ama benimki biraz daha güvensizlikten geliyor. Zaten psikolojik şiddet de her türlü şiddet de güvensizlikten ve özgüven eksikliğinden gelir. Kendinize güvendiğiniz zaman bağırmana gerek yok ki çok daha rahat kendinizi ifade edebilirsiniz. Biraz da işte o bulunduğumuz ortamın verdiği stresle de ama ben onu artık bahane olarak görüyorum ve o tip şeflerin de yavaş yavaş zaten piyasadan azaldığını, silinmeye başladığını görüyoruz. Çünkü Z jenerasyonla çalışıyoruz şimdi. Bağıramazsın onlara yani onlar süper çocuklar, bağırarak bizim gibi onlara davranamazsınız, bağırsanız hemen gider. Avustralya’da da böyle burada da böyle” yanıtını verdi.
“AŞÇILIĞIM SONRADAN GELDİ”
Aşçı olma fikrinin çocukluktan gelmediğini belirten Somer Sivrioğlu, “Aslında benim şefliğim biraz daha sonradan geldi daha doğrusu aşçılığım sonradan geldi. Bilkent Üniversitesi’nden Turizm Otel İşletmeciliği mezunuyum. Daha sonra annemle bir restoran bar işlettik ondan sonra onlar tamamen artık o işlerden sıyrılıp Bodrum’a yerleşme kararı alınca ben de ortada kaldım açıkçası. Ne yapacağım ben şimdi dedim, bir sürü arkadaşımla yurt dışına gitmişti okulu bitirir bitirmez, dedim ki ben de gideyim bari, Avustralya’ya gittim. Hayatımın en derin yalnızlığını orada yaşadım çünkü hiç kimseyi tanımıyorsun bambaşka bir kültür” dedi.
“MUTFAĞIMIZIN PAZARLAMASINI İYİ YAPAMIYORUZ”
Somer Sivrioğlu, Ceyda Düvenci’nin “En çok konuşulması gereken mutfaklardan biriyiz tüm dünyada neden konuşulmuyor?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Pazarlamasını iyi yapamıyoruz. Bizim mutfağımız yurt dışında göçmen mutfağı olarak biliniyor. Buradaki tecrübelerini ve işlerini yurt dışında yapamayan pek çok gurbetçi vatandaşımız dönercilik gibi, kebapçılık gibi işlere giriyor çünkü daha kolay. Takıyorsun, kesiyorsun, ekmeğin hazır geliyor, salatanı koyuyorsun veriyorsun.”
“BİR KİTAP YAZMAK İSTİYORUM AMA ZAMANIM YOK”
Kitap yazmak istediğini belirten Sivrioğlu, “20 yaşında hiç yemek yapmamış birinin alıp yemek yapmaya başlayabileceği bir kitap yazmak istiyorum. Basit yemekler, basit tarifler ama her şeyin püf noktasıyla; pilav nasıl yapılır, çorba nasıl kaynatılır, terbiye nasıl tutulur onları anlatan bir kitap yazmak istiyorum ama zamanım yok sadece” dedi.